Ersin Tatar için çıkılan afişleri gördükçe aklıma “Hala bu yalanların alıcısı kaldı mı” sorusu geliyor…
Neler duydu bu kulaklar?
“Talat seçilirse bizi Rumlara yama yapacak”
-Yama olduk mu?
Hayır!..
“Akıncı seçilirse hepinizi gemilere koyup geri gönderecek”
-Gemilere konup geri gönderilen oldu mu?
Hayır!..
Şimdi de “Federasyon olursa, vatan, toprak, bayrak elden gider” diyorlar…
Tıpkı geçmişte söyledikleri gibi bu da yalan!..
Federasyonunun en temel özelliği eşitliktir, paylaşımcılıktır, ortaklıktır…
Dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan bu yönetim şeklinde bugüne kadar federasyonların kurucu devleti olan hiçbir kesim azanlığa düşmemiştir, aksine hiçbir zaman elde edemedikleri haklara, yani siyasi eşitlikle uluslararası bir devlette söz sahibi olma hakkına kavuşmuştur…
Bizler için de geçerli olan tam da budur!..
Bugün “Bizimdir” diyemediğimiz topraklar federasyon ile tam anlamıyla bizim olacaktır…
Bugün “Devletimiz” derken titreyen sesimiz, federasyonun kurucu devleti olunduğunda gür ve gururlu bir tona yükselecektir…
Bugün dünya tarafından yasal olarak kabul edilmeyen ve montlarımızın altında saklamak zorunda kaldığımız bayrağımızı federasyon ile özgürce dilediğimiz yerde dalgalandırabileceğiz…
Esas bizi devletsiz, topraksız ve bayraksız bırakan siyaset tek başına tanınmayacağı biline biline “iki devletli çözüm modeli” ısrarıdır…
Tarihimizin en büyük yalanı budur!!!
Bu yalan bizleri vatansız ve topraksız bırakmıştır…
Bugün hala okumak ve seyahat edebilmek için 1960’tan doğan haklarımızı barındıran Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kapısını çalmak zorunda kalıyoruz…
Meclise “İki devletli çözüm modelini” sunan ve bu öneriye olumlu oy verecek olanların çoğunun arka cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ve pasaportu var!..
Bir taraftan yasal bir devlettin nimetlerinden yararlananlar, bugün kalkmışlar bizlere yasal olmayan bir devlete bağlılıklarını haykırıyorlar!..
Hadi oradan!!!
Siz bu toplumun “Ayrı devlet” hakkını 1964 yılında altına imza attığınız 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı ile çoktan elinden aldınız…
Siz ve yalanlarınızı 19 Ekim günü tarihin çöplüğüne göndereceğiz…
Ve federal çözümle birlikte, gururla vatanımıza “vatan”, toprağımıza “toprak”, bayrağımıza da “bayrak” diyebileceğiz…