Kıbrıslı Türklerin 19 Ekim günü iradesiyle ortaya koyduğu güçlü mesaj aynı kararlılıkla devam ettirilmelidir…
Birçok kesimden siyasi görüşü barındıran ve ortak noktada buluşturan bu birliktelik, hem toplum olarak kendimize gelmemizi sağladı, hem de kaybolan umutlarımızı yeşertti…
O nedenle kısır çekişmelerden, anlamsız kavgalardan ve koltuk hırsından uzak durulmalıdır…
Burada en büyük görev Cumhuriyetçi Türk Partisi ile Toplumcu Demokrasi Partisi’ne düşüyor…
CTP, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’dan boşalan parti başkanlığı için gideceği olağanüstü kurultayı en güçlü şekilde atlatmalıdır…
Kırılma, bölünme ve kavga olmadan yeni başkan adayının etrafında birleşilmelidir…
Üstelik CTP bunu denenmiş ve başarı elde etmiş bir partidir!..
Erhürman ismi üzerinde uzlaşan ve o dönem büyük özveri ile başarıyı yakalamak için bir adım geri çekilme iradesini gösteren parti kadroları ile parti tabanı, günün sonunda tarihi bir oy oranı ile Cumhurbaşkanlığı makamını elde etme başarısını gösterdi…
O nedenle CTP, şimdi aynı duruşu sergilemeli ve tek başkan adayı ile, yani tek isim üzerinde uzlaşarak yeni başkanını en güçlü şekilde seçmelidir…
CTP tarafından verilebilecek en güçlü mesaj bu olacaktır ve bu duruş hem diğer partilere hem de toplumsal birlikteliğe yansıyacaktır…
Bu noktada her ne kadar cumhurbaşkanı olsa da gayri resmi düzeyde Tufan Erhürman’nın da sorumluluğu vardır. Çünkü yapacağı icraatları ve karşılacağı sorunları ancak CTP’nin güçlü duruşu ve desteği ile çözebileceği açık bir gerçekliktir!..
Aynı şekilde TDP de tek adaylı bir kurultay süreci geçirip genel seçimlere en güçlü mesajla hazır hale gelmelidir…
Şayet iki parti bunu yaptığı takdirde ilk genel seçimlerde sol kesimin hep hayalini kurduğu “Sol hükümet” modeline ulaşılacaktır…
Aksi bir durum olmamasını umuyorum ama olduğu takdirde de şu uyarımı lütfen dikkate alınız!!!
Eğer seçimli bir kurultay yapalım diye yola çıkarsanız ve süreç içerisinde kırılmalar yaşarsanız, 19 Ekim’de Kıbrıslı Türklerin verdiği güçlü mesajı da anlamsız hale getirmiş olursunuz…
Her iki partinin de çok güçlü kadroları var ancak topluma liyakat sözü veren partilerin mutlak olarak kendi içinde de bunu sağlaması gerekmektedir.
Bu bir tarihi sorumluluktur ve her iki parti de bu sorumluluğu üstlenip toplumun beklentisine en güçlü şekilde karşılık vermelidir…
Bu kritik dönem yara almadan atlatıldığı takdirde artık bu ada ve bu toplum için çok daha güzel şeyler konuşmaya başlayabiliriz…
Sorumluluk artık sizlerin omuzlarında!…
GÜÇLÜ MESAJ DEVAM ETMELİ
ALİ KİŞMİR
Yorumlar