Türkiye Futbol Federasyonu’nun, bahis sitelerine üye olan hakemleri tespit etmesinin ve bunu kamuoyu ile paylaşmasının ardından Türkiye’nin gündemi yasadışı bahis, kara para ve şike olmuş durumda…
Doğal olarak bu üçlü, yani yasadışı bahis, kara para ve şike bir araya gelince konu mutlak olarak Kıbrıs’ın kuzeyine bağlanıyor…
Çünkü bu üçlünün coğrafyamızdaki merkezi tam da burası…
Ortada dönen öyle bir paradan bahsediyoruz ki, hani devletin gücü olsa ve “yasadışı bahsi legalleştirdim, artık benim denetimim de sanal bahis oynatılacak ve bana şu kadar vergi verilecek” dese, bırakınız Türkiye’yi, Amerika Birleşik Devletleri’ne dahi borç verebilecek duruma geliriz!..
Elbette bunu savunmuyorum ama realite de bu!..
“Abartıyorsun” diyenleri duyar gibiyim!..
Kardeşim, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın şortlarının üzerine logonuzu koymak kaç paradan başlıyor biliyor musunuz?
Yıllık 50 milyon TL’den başlıyor 70 milyon TL’ye kadar dayanıyor!..
Üç takıma birden bir firmanın sponsor olduğunu düşününüz?
Rakam toplamı en az 150 milyon TL oluyor!!!
Peki, Türkiye Süper Ligi’nin yayıncı kuruluşuna maç başına milyonlar ödeniyor desem?
Ve tüm süper lig maçlarında aynı reklamlar dönüyor diye bilgi versem?
Boşuna hesaplamaya çalışmayınız çünkü bu rakamları hesaplayacak cihaz henüz üretilmedi!..
Peki, bu sponsorların, adanın kuzeyindeki kumarhane otelleri olduğunu sizlerle paylaşsam?
Evet, tüm bu rakamlar buradan Türkiye Süper Ligi’ne, yayıncı kuruluşuna ve takımlarına ödeniyor…
Ve bu devasa ödemelerden KKTC kasasına tek kuruş girmiyor!..
Dönüp bu bahse konu yerlerin KKTC sporuna ödedikleri rakamlara falan bakmaya kalkmayınız, karşılaştırınca gülmekten başınıza bir şeyler gelebilir…
Yine Türkiye’deki bahis skandalının arkasındaki isimler arasında, bu reklam veren otellerin sahiplerinin olması da sanırım bizleri ileri ki süreçlerde bayağı ilgilendirecek konuların başında geliyor…
Tahminim bu ay çıkmadan bu konular çok daha fazla yazılıp konuşulmaya başlanacak…
Tabi konuşabilecek ve yazabilecek olanlar için!..