REALİST Mİ KÜSTAH MI?
Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk’un, taksicilerle ilgili konuşması gündem oldu!..
Özellikle kullandığı argo kelimler ve taksicilere yönelik küçümseyici sözleri bayağı tepki çekmiş durumda…
Peki, her katıldığı TV programında istediği kesime dilediği üslupla bir insanın sallayabilmesindeki özgüven nereden geliyor?
Zengin olmaktan mı?
Sanmıyorum çünkü kamuoyunun bildiği zenginler daha çok her kesime şirin görünme derdindedir…
Tibuk öyle değil!..
Hani realistlik ile küstahlık arasındaki ince bir çizginin üzerinde yürüyor gibi!..
Konuşmaya başladığında tam “Ne güzel ve doğru konuşuyor” diyecek olduğunuz anda öyle bir kelime kullanıyor ki, içinizden “Bu adam da çok küstah” demek geliyor…
Aslında değindiği taksicilik sektöründe bana göre de bayağı sorun var!..
Mesela başlı başına bu sektörde 1-2 kişi evlat, geriye kalanlar ise üvey evlat muamelesi görüyor…
Bu da azınlığın çok kazandığı, çoğunluğun ise az kazandığı bir sistemin oluşmasını neden oluyor…
Elbette bu dengesizlik de adaletsiz bir rekabet ortamının doğmasına sağlıyor…
Bir başka konu ise alternatifsizlik!!!
Dünyanın birçok ülkesinde yerel taksicilere alternatif olarak birçok uygulama var!..
Ki hepimiz yurtdışı yaptığımızda ulaşım işlerimizi bu uygulamalardan çağırdığımız araçlarla çok daha ucuza yapıyoruz!..
Kıbrıs’ın kuzeyinde bu uygulamalara karşı çok sert bir muhalefet var!..
Örneğin evinizden çok uzakta bir mekana gidip de içkiyi fazla kaçırdığınız anda eğer yanınızda alkol almayan bir arkadaşınız yoksa taksicilerin tekeline kalmış olursunuz ve günün sonunda ödediğiniz miktar nedeniyle alkole tövbe edersiniz!..
Tibuk’un hangi amaç ve niyetle bu konuya bu kadar sert tepki göstererek girdiğini merak edip araştırdım…
Karşıma kendisine ait oteller zincirinin yüksek miktarda taşıma izni istediği ve bu yönde taksicilerin tepkisinden dolayı bu izinleri almakta zorlandığı meselesi çıktı…
Ne kadar doğru, ne kadar Sayın Tibuk bu konuya takmış bilemiyorum ama her ne olursa olsun bir sektör emekçilerine yönelik “Siz ne vergi veriyorsunuz, almıyorum ulan sizden vergi falan” gibi aşağılayacı söylemleri haddini fazlasıyla aşan bir durum olmuş!..
Tam da o nedenle Besim Tibuk’un realistlik ile küstahlık arasında ince bir çizgi üzerinde yürüdüğünü belirtiyorum…
Kimi zaman o ince çizginin realistlik tarafına geçiyor, kimi zaman da aynı çizginin küstahlık tarafına!..
Bakınız, en sert dille bir kesimin eleştirilmesi beni hiç rahatsız etmez!..
Hatta aklınıza gelebilecek en sert cümlelerle yapılan eleştirilerin her zaman yararlı olduğuna inanırım…
Ama belirli kesimlere yukarıdan bakmak, yüksek bir ego ile o kesimleri aşağılamak, işte bu doğru bir tavır değil!..
Sonra çıkıp birileri bu tavrınıza karşılık olarak size “Küstah” derse alınmayacaksınız!..
Eğer mikrofonu görünce her istediğinizi söyleme hakkını kendinizde görüyorsanız, karşılık olarak da her türlü tepkiyi de göğüslemek zorundasınız…
Tekrar ediyorum, ben Sayın Tibuk’un çizginin realistlik tarafına geçtiğinizden cesur çıkışlarını çok beğeniyorum ama çizginin diğer tarafına geçtiğinde de bir o kadar kendisine sinir oluyorum…
Elbette çizginin hangi tarafından konuşacağının kararı kendisine ait!..