Böyle bir başlık attığım için özür dilerim ama durum tam da bu!..
Üstelik bunu sadece mevcut ‘Cumhurbaşkanı’ Ersin Tatar ve mevcut Başbakan Ünal Üstel için değil gelmiş geçmiş ve de gelecek olan tüm yetkililer için ifade ediyorum…
Her adımınızı alkışlayanlarla, size her fırsatta yalakalık yapanlarla değil gerçek anlamda bilgili ve işinin ehli insanlarla çalışınız…
Aksi takdirde tıpkı bugünler de olduğu gibi toplum nazarında komik duruma düşmekten kurtulamazsınız…
Örneğin Ersin Tatar’ın kampanya ekibi!..
Bu ekip bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde Tatar’ın yerlerde sürünen imajını öldürmek ve cenazesini kaldırmak için elinden geleni yapıyor!..
Son olarak seçim logosundaki “Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti” ibaresiyle bunu da başarmış gibiler…
Siz sabah akşam “Eşit-egemen” diye haykırırken, sizin ekibinizin böyle bir şeyin altına imza atmasının başka bir açıklaması olabilir mi?
*
Diğer yandan Ünal Üstel adına yapılan son açıklama!..
Tam bir skandal!..
Sayın Üstel’in bu açıklamayı analiz etmediğine ve ekibine güvenerek ‘yayınlayın gitsin” dediğine eminim…
Çünkü ne kadar eleştirsek de, hem Tatar’ın, hem de Üstel’in Kıbrıs konusunda böyle bir acemilik yapmayacak bilgiye sahip olduklarını hepimiz biliyoruz…
“Federasyon garantörsüzlüktür” demek, tam bir fiyaskodur!..
Federasyon bir Türk tezidir ve altında Rauf Raif Denktaş’ın imzası vardır…
Yani siz “Federasyon garantörsüzlüktür” derseniz, bunu ima edecek açıklama yaparsanız, Denktaş’ın da yıllarca garantörlük sistemini ortadan kaldırmak için müzakere ettiğini ifade etmiş olursunuz…
Yine partinizin Onursal Başkanı Derviş Eroğlu’na da bu suçlamayı getirmiş olursunuz…
Federal çözüm müzakerelerinin her aşamasında garantiler başlığı hep masada olmuştur ve hiçbir dönemde garantiler denklemden tam anlamıyla çıkartılmamıştır…
Bu realite ortada dururken sizlerin adına açıklama yazan kişilerin ortaya koydukları iddialardan ne kadar bilgisiz ve de alakasız oldukları açık bir şekilde görülüyor…
Bir başka açıdan ise “Garantörlük demek iki devlet demektir” söylemiyle de, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar Kıbrıs konusunda en hassas olduğu “Adanın tamamının garantörüyüm” savunmasını berhava etmiş oluyorsunuz…
Türkiye Cumhuriyeti, tarihin hiçbir anında “Biz sadece Kıbrıslı Türklerin garantörüyüz” demedi, diyemez de!..
Çünkü TC ile KKTC arasında böyle bir garanti antlaşması yok!..
Ve Türkiye Cumhuriyeti savunduğu bu hakkı, 1960 Garanti Antlaşması’ndan alıyor…
Tüm bu gerçekliklere rağmen siz çıkıp da aksini iddia edemezsiniz!..
Ederseniz, tıpkı şimdi olduğu gibi siyasal rakipleriniz bu açıklamalarınızı alır ve size ‘bilgisizlik’ basar!..
O nedenle ne yapıyor muşsunuz?
İyi yalanlayanlarla değil bilgili kişilerle çalışmaya başlıyorsunuz…
Bu da benden naçizane bir tavsiye olsun…
İYİ YALAYANLARLA DEĞİL BİLGİLİ İNSANLARLA ÇALIŞINIZ
ALİ KİŞMİR
Yorumlar