Haberler

Sinem Arslan yazdı | KKTC cumhurbaşkanlığı seçimleri: Adaylar, kampanyalar, güncel tartışmalar

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 19 Ekim’de yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gidiyor. Kıbrıs her ne kadar Türkiye siyaseti tarafından on yıllardır “milli mesele” olarak görülse de KKTC seçimleri henüz Türkiye medyasında hak ettiği ilgiyi göremedi. Oysa seçilecek cumhurbaşkanının vizyonu sadece Kıbrıslı Türklerin geleceğini değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olan Türkiye’nin güveliğini ve bölgesel çıkarlarını da yakından ilgilendiriyor. Haliyle Türkiye kamuoyu için önem teşkil ediyor.

KKTC’de seçim haftası: Adaylar kimler?

KKTC Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı kesin listeye göre ilk turu 19 Ekim’de yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi için 6’si bağımsız, 8 aday yarışacak. Öne çıkan iki güçlü adaydan biri mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, diğeri ise Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman. Seçimlere bağımsız aday olarak giren Ersin Tatar’ı 2022 parlamento seçimlerinden beri KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde koalisyon hükûmetini oluşturan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) “Sağduyu Mutabakatı” altında birleşerek destekliyor. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)’nin adayı Turfan Erhürman’a ise bu dönem aday çıkarmayan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) destek veriyor.

KKTC’nin hükûmet sistemi hem parlamenter sistem hem de başkanlık siteminin bazı özelliklerini taşıdığı için “yarı başkanlık sistemi” olarak adlandırılıyor. Bu yüzden cumhurbaşkanı, hem doğrudan halk oylaması ile seçiliyor hem de anayasaya göre, bakanlar kurulu ile birlikte yürütme erkinin içinde yer alıyor. KKTC iç siyasetinde asıl yetki başbakan ve bakanlar kurulunda, dış politikada ise cumhurbaşkanında.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, KKTC’nin 15 Kasım 1983’deki bağımsızlık ilanından tam üç gün sonra 18 Kasım 1983’te yayınladığı, üye devletlerden “Kıbrıs Cumhuriyeti’nden başka bir Kıbrıs devletinin tanınmamasını” talep eden 541 sayılı kararı dahilinde bu yetkinin pratiğe yansıması ebetteki sınırlı. KKTC cumhurbaşkanı Türkiye temasları haricinde, KKTC’nin gözlemci üye statüsünü son yıllarda kazandığı Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve İslam İş birliği Teşkilatı (İİT) toplantılarına katılabiliyor. Fakat KKTC’de cumhurbaşkanının en asli görevi “Kıbrıs Türk Toplum Lideri” sıfatıyla Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne dair yapılacak olan görüşmelerde Kıbrıslı Türkleri temsil etmek.

Ersin Tatar. KKTC’de seçim haftası

KKTC’de cumhurbaşkanı 5 yıllığına seçiliyor. Anayasaya göre, tekrar cumhurbaşkanı seçilebilmek için herhangi bir dönem sınırlaması bulunmuyor. KKTC’de Cumhurbaşkanı seçilebilmek için seçimde kullanılan geçerli oyların yüzde 50’sinden bir fazlasını almak gerekiyor. Adaylardan hiçbiri ilk turda bu oy oranına ulaşamazsa, seçim yedi gün sonra düzenlenecek olan ikinci turda, en yüksek oyu alan iki aday arasında gerçekleşiyor. Bugüne kadar yapılan 8 cumhurbaşkanlığı seçiminin dördü (1995, 2000, 2015, 2020 seçimleri) bu şekilde ikinci tura kaldı.

19 Ekim’de yapılacak seçimler, Kıbrıslı Türklerin KKTC’nin ilanından beri 9. cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) seçimlerini de sayarsak Kıbrıslı Türkler 11. kez liderlerini seçmek için sandık başına gidiyor. 1976-2000 döneminde Rauf Raif Denktaş, 2005’te Mehmet Ali Talat, 2010’da Derviş Eroğlu, 2015’te Mustafa Akıncı, 2020’de ise halen görevde olan Ersin Tatar Kıbrıs Türk Toplumu’nun lideri oldu. Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar haricinde Kıbrıs Türk Toplumu’nu temsil eden tüm liderler Kıbrıs Sorunu’nun kapsamlı çözümüne dair müzakereler yürüttü. 2003 yılı Nisan ayından itibaren Ersin Tatar haricinde göreve gelmiş tüm cumhurbaşkanları iki toplum arasında geçiş kapıları açtı.

Rauf Raif Denktaş dışında hiçbir cumhurbaşkanı, görev suresi bitip ikinci kez aday olduğunda seçilemedi. İdeolojik olarak sağ ve sol siyaseti temsil eden adaylar hep sırayla seçim kazandı. Ersin Tatar’ın yeniden cumhurbaşkanı olması durumunda, Denktaş sonrası dönemde hem ilk kez bir cumhurbaşkanı hem de sağ siyaset, iki kez üst üste cumhurbaşkanlığı makamında yer alacak.

Şaibeli 2020 seçimleri

Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın göreve geldiği 2020 seçimleri, aynı 1990 seçimleri gibi KKTC’nin en şaibeli seçimlerinden biri olarak da tarihe geçti. Türkiye kamuoyunda pek tartışılmasa da Türkiye’nin eskiden beri Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) ve KKTC seçimlerine müdahale ettiği Kıbrıs Türk toplumu tarafından biliniyordu. Fakat bu müdahale genellikle geçmişte kapalı kapılar ardında, tercih edilen adayın siyasi ve ekonomik anlamda desteklenmesi, diğer adayların seçimden çektirilmesi yoluyla yapılıyordu.

2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Türkiye, KKTC seçimlerine ilk defa sahada bu ölçüde, tüm kurumlarıyla, toplumun gözü önünde oldukça sert şekilde müdahale etti. O dönem medyada yer alan haberlere göre, Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı, Milli istihbarat Teşkilatı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve TBMM’de yer alan bazı milletvekilleri Ersin Tatar’ i desteklemek için çalıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte kendisini destekleyenler ve seçime giren diğer bazı adaylar tehdit edildi. 2020 KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimi Hakkında Müdahale Raporu’nda tüm detayları ile yer alan Türkiye müdahalesi, yüzünü her daim Türkiye’ye dönmüş Kıbrıs Türk toplumunda, yapılan akademik araştırmalarda da görüldüğü üzere, ciddi yaralara yol açtı.

Eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı. KKTC’de seçim haftası

2025 seçimleri sürecinde de aynı geçen seçimde olduğu gibi, Türkiye müdahalesi konusunda benzer tartışmalar yaşanıyor. Seçimlerde Ersin Tatar’ı desteklemek için adaya MHP, AKP, BBP’li siyasetçilerin geldiği, Tatar’ın kampanyasını AKP’nin profesyonel ekiplerinin yönettiği, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar’ın ve futbolcu Mesut Özil’in Tatar’ın seçim kampanyasında yer aldığı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın adaya giderek Tatar’a desteğini sunduğu, Türkiye’ de AKP’ye yakın sanatçıların, Ersin Tatar için oy istediği gazetelere yansıdığı kadarıyla biliniyor. Kulislerde konuşulan diğer iddialar UBP’li siyasetçilerin aynı geçen seçimde olduğu gibi, Türkiye tarafından Tatar’a destek vermeleri için uyarıldığı, seçim öncesi seçmenlere dağıtılan paranın Türkiye’den geldiği ve bu hafta, tam da seçim öncesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Ersin Tatar’a destek vermek için adaya gideceği yönünde.

KKTC’de seçim haftası: Kim, ne vaat ediyor?

Adayların kampanyalarına baktığımızda, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kampanyasını “Atak Diplomasi” olarak adlandırıyor. Türkiye Kıbrıs’ta yıllardır desteklediği; iki kesimli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı federasyon fikrini 2017 yılında son anda başarısızlıkla sonuçlanan Crans Montana barış görüşmelerinden sonra tamamıyla reddederek, Kıbrıs adasının, kuzeyde bir Kıbrıs Türk Devleti ve güneyde bir Kıbrıs Rum Devleti olarak kalıcı şekilde bölünmesini amaçlayan iki devletli çözüm modelini ortaya koymuştu.

Türkiye’nin desteklediği aday Ersin Tatar bekleneceği üzere kampanyasında iki devletli çözüm fikrini öne çıkarıyor. 3D formülünü yani, “doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas” taleplerinin karşılanmaması durumunda, Kıbrıs sorununun çözümü için Kıbrıslı Rumlarla masaya oturmayacağını söylüyor. Fakat uluslararası toplum nezdinde bu taleplerin karşılanması açısından geçtiğimiz 5 sene boyunca herhangi bir yol alınmadığı gibi, seçim kampanyası boyunca bu taleplerin müzakere edilmeden nasıl karşılanacağına dair de bir yol haritası ortaya koymadı. Bununla beraber seçim kampanyası boyunca Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin silahlanması yüzünden yaşadığı haklı güvenlik endişelerini öne çıkarsa da iki devletli çözüm modelinde bu endişelerin nasıl giderileceğine dair henüz bir açıklama yapmadı.

Tufan Erhürman. KKTC’de seçim haftası

Bunun yanında CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman; temeli 1977-1979 Doruk Antlaşmalarına, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan, iki kesimli, iki toplumlu federasyon modelini ve Kıbrıslı Rumlarla müzakere sürecine geri dönülmesini savunuyor. Önümüzdeki günlerde her ne kadar KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde Kıbrıs’ta federasyon fikrini reddeden ve iki ayrı egemen devletin varlığını savunan “İki Devletli Çözüm” karar önerisi tartışılacak olsa da “Kıbrıs’ta iki eşit halk arasında ortaklığın bir federasyon çatısı altında yeniden kurulması” tezi aslında KKTC Kuruluş Bildirgesi’nde yer alıyor. Bu anlamda seçim propagandası olarak ortaya atılan “İki Devletli Çözüm” karar önerisi KKTC Kuruluş Bildiri ile çelişiyor.

Tufan Erhürman Kıbrıs’ta federasyon konusunda kitapları da olan, bu konuda en donanımlı isimlerden. Kıbrıs Meselesi ’ne dair çözüm vizyonunun konfederasyona en yakın model olan merkezi yönetimin yetki alanını oldukça sınırlayan ve ana yetkiyi federasyonu oluşturan federe devletlere bırakan “gevşek federasyon modeli” olduğu biliniyor. Erhürman barış müzakerelerine geri dönüldüğü takdirde iki taraf arasında var olan sorunların ciddi ölçüde çözüldüğü Crans Montana görüşmelerinde kaldığı yerden başlayacağını, görüşmelerin belirli bir takvimle ilerleyeceğini ve geçmişteki gibi bir başarısızlık durumunda Kıbrıslı Türklerin var olan statükoya mecbur bırakılmayacağını söylüyor. Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarına vurgu yapıyor ve bu hakların korunması için Rum tarafı ile mutlaka müzakere edilmesini savunuyor.

Fakat Erhürman her ne kadar seçildiği takdirde barış müzakerelerinin, daha önceki cumhurbaşkanlarının yaptığı gibi Türkiye Cumhuriyeti ile eşgüdüm içinde yürütüleceğini söylüyorsa da defalarca “Kıbrıs’ta federasyon devri kapanmıştır” diyen Türkiyeli yetkililerin nasıl ikna edileceğine dair bir öngörüde bulunmuyor. Bunun aksine, seçim kampanyası boyunca federasyona dair tartışmaları öne çıkarmadı, oldukça sınırlı tuttu. Erhurman her ne kadar “Türkiye ile kavga etmeyeceğim konuşacağım” dese de secim kampanyasında federasyon konusuna değinmemesi kendisini destekleyen bazı cevreler tarafından federasyon görüşmeleri konusunda ikna edeceğini söylediği Türkiye’ ye karşı daha şimdiden federasyon tezini savunamadığı izlenimini yarattı.

KKTC’de seçilecek cumhurbaşkanının Kıbrıs sorununa yaklaşımı, sadece Kıbrıs adasını değil hem bölge siyasetini hem de 1959 Garanti ve İttifak Antlaşmaları ile çoğunlukla zannedildiği gibi Kuzey Kıbrıs’ın değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olan Türkiye’nin bölgesel çıkarlarını doğrudan ilgilendiriyor. Garanti ve İttifak Antlaşmaları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başka bir devletle birleşmesini ya da taksimini yasaklar. Türkiye Cumhuriyeti de diğer iki garantör ülke İngiltere ve Yunanistan gibi antlaşmalar gereğince Kıbrıs Cumhuriyeti’ nin toprak bütünlüğünü ve anayasasını korumayı garanti eder. Türkiye, Kıbrıs’ta Yunanistan’daki askeri cuntanın desteği ile yapılan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Yunanistan ile birleştirmeyi amaçlayan ve anayasal düzeni bozmaya yönelik darbeye karşılık 20 Temmuz ve 14 Ağustos 1974 de gerçekleştirdiği iki askerî harekâtı da bu antlaşmalara dayandırır.

Haliyle, iki devletli çözüm modeli adanın kalıcı olarak bölünmesi anlamına geleceği için, birçok analiste göre bu hem Türkiye’nin bu antlaşmaları ihlali hem de Türkiye’nin garantörlüğünün ortadan kalkması anlamına geliyor. Bu da sadece Kıbrıslı Türklerin değil, Türkiye’nin de tüm ada üzerindeki söz hakkından feragat etmesi demek. Üstelik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin silahlandığı, İsrail, Mısır, Körfez ülkeleri ve ABD’nin bölgede etkisini arttırdığı bir dönemde bu hem Türkiye hem de Kıbrıslı Türkler için yeni güvenlik kaygıları demek. Bununla birlikte, müzakere masasına oturmayı reddederek, uluslararası toplum tarafından kabul edilmeyen iki devletli çözümde ısrar etmek Kıbrıslı Türklerin yıllarca izolasyonlar altında yasamaya devam etmesi demek.

Kısacası; Kıbrıs’ta bir yanda seçim kampanyaları ve Kibrisin geleceğine dair tartışmalar, diğer yanda Türkiye müdahalesi devam ediyor. Seçime günler kala anketler Tufan Erhürman’ı önde gösteriyor. Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) ağustos ayı anketinde iki aday arasındaki fark Erhürman lehine yüzde 4.60 civarındayken, eylül anketinde bu fark yüzde 10’a çıkti. Yine de Kıbrıs’ta Türkiye’nin özellikle son hafta müdahaleyi arttıracağı ve bunun seçim sonuçlarını etkileyebileceği konuşuluyor.

kaynak:medyascope