Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Parti Meclisi Üyesi Kemal Baykallı, Mayıs TV’de yayınlanan bir programda, Kıbrıslı Türklerin geleceğiyle ilgili kritik açıklamalarda bulundu. Baykallı, 19 Ekim’de yapılacak seçimlerin Kıbrıslı Türklerin vizyonunu belirleyeceğini ve sandığa gideceklerin çok farklı iki vizyon arasında tercih yapacaklarını vurguladı.
"İki Vizyon Arasında Tercih Yapılacak"
Baykallı, Kıbrıslı Türklerin seçimde "çok tehlikeli sulara" sürüklenebilecek bir ikinci Tatar dönemi ile karşı karşıya olduklarını belirtti. İkinci kez Tatar’ın göreve gelmesinin, toplumu olumsuz bir geleceğe doğru sürükleyeceği uyarısında bulundu.
"Müdahale Var, Mücadele de Var"
Baykallı, “Kendi ayakları üzerinde duramayan, iradesini ifade edemeyen bir toplum dış müdahalelere karşı daha dirençsiz olur” diyerek, TDP'nin “müdahale varsa, mücadele de vardır” ilkesine olan bağlılıklarını dile getirdi. Toplumun, kendi akıl ve vicdanlarıyla karar vereceği bir seçim sürecinin kritik olduğunu ifade etti.
BM Kararlarına Bağlılık
Baykallı, çözüm sürecinin yalnızca BM kararlarına ve uluslararası hukuka dayalı olabileceğini söyledi. Güney Kıbrıs’taki çözüm karşıtı hareketlerin artışına karşı Kıbrıslı Türklerin daha sağlam bir duruş sergilemesi gerektiğine dikkat çekti.
2026'da Önemli Gelişmeler Bekleniyor
Baykallı, 2026 başında Kıbrıslı Rumların Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını devralacak olmalarının Kıbrıs’taki politik atmosferi değiştireceğini belirtti. Ayrıca, Kıbrıs’ın Schengen Bölgesi'ne girmesinin de gündeme geleceğini hatırlatarak, Kıbrıslı Türklerin bu süreçte kendilerini güçlü bir şekilde temsil edebilmesi için uygun bir strateji geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.
Mülkiyet Davaları ve İki Devletli Çözüm
Güney Kıbrıs’taki mülkiyet davalarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Baykallı, seçim sonrasında mevcut siyasetin devamı durumunda, Hristodulides yönetiminin, yabancı yatırımların ardından, bu sektörde faaliyet gösteren Kıbrıslı Türkleri hedef alabileceğini söyledi. Kıbrıs’ta BM zemininden uzaklaşıldıkça, KKTC yetkililerinin de giderek daha fazla hedef haline gelebileceğini belirtti.
TDP’nin Sahada Olduğunu Vurguladı
Baykallı, TDP’nin Tufan Erhürman’ı destekleme kararının ardından, partinin tüm gücüyle sahada aktif olduğunu ve toplumun karanlığa sürüklenmemesi için büyük bir çaba harcadığını ifade etti. Ayrıca, TDP’nin, Kıbrıslı Türklerin uluslararası arenada daha güçlü bir temsil için gerekli diplomatik adımları atacağına inandığını belirtti.
Seçimlerin Sonuçları Ne Olur?
Baykallı, Kıbrıslı Türklerin geleceği için kritik olan bu seçimde, toplumun hem iç hem de dış dinamiklere dayanarak, doğru kararı vereceğini umduğunu ifade etti.
