Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Cansu N. Nazlı, Genç TV’de yayınlanan Gün Ortası programına konuk olarak, geçiş kapıları, trafik, mobese uygulamaları, yabancı işçi maaşları ve kürtaj gibi pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
"2 LİDERİN GÖSTERDİĞİ, GERİLİMİ ARTTIRMA POLİTİKASI BİLİNÇLİ OLARAK YAPILIYOR"
Nazlı, son günlerde gündeme gelen geçiş kapılarındaki sorunu değerlendirerek, KKTC kimliği ile geçişlerin engellenmediğini, resmi açıklamaya göre sistem değişikliğine gidildiğini belirtti. Verilerin tekrar girilmesi için belgelerin yeniden istendiğini söyledi. Konuya politik açıdan bakıldığında hem kuzeyin hem de güneyin karşılıklı gerilimi artırma politikalarının revaçta olduğu bir dönemde olunduğunu ifade etti.
Hakkı olmasına rağmen yurttaşlık hakları gasp edilen kimliksizlerin verdiği mücadeleye dikkat çeken Nazlı, zaten gerilimli bir ortamda yaşanan sıkıntıların insanları tedirgin ettiğini kaydetti. Bu durumun Kıbrıs sorununun çözümü ve güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesinin önemini gösterdiğini belirtti. Nazlı, iki liderin gerilimi artırma politikalarının bilinçli olarak yapıldığı değerlendirmesinde bulundu.
"TRAFİKLE İLGİLİ KRONİKLEŞMİŞ TONLARCA SORUNUMUZ VAR"
Kıbrıs’ın kuzeyinde yeni başlatılan yapay zeka kamera süreci ve ardından yaşanan tartışmalarla ilgili olarak teknolojinin çok yeni olduğunu belirten Nazlı, trafikle ilgili kronikleşmiş tonlarca sorun bulunduğunu ifade etti. Trafik sorunlarının çözümüne yönelik bakış açısının cezaları artırmak ve sorumluluğu sürücüye yüklemek şeklinde olduğunu söyledi. “Cezaların artırılması ve kameraların yaygınlaşması, trafik sorunlarına çözüm olabileceği yanılsaması doğuruyor” dedi.
Trafik sorunlarının temelinde sistematik problemlerin bulunduğunu vurgulayan Nazlı, hükmet edenlerin ve ilgili bakanın konuya bu perspektiften bakmamasını, kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi olarak nitelendirdi. Kamusal toplu taşımacılığın geliştirilmesinin önemine de dikkat çeken Nazlı, toplu taşımacılığın trafikteki sorunları ve trafik kazalarını azaltacağını kaydetti.
"MOBESELER KAMUSAL YAŞAMI GÖZETLEYEREK BASKI OLUŞTURUYOR"
Yapay zeka kameralarla birlikte mobese kameralarının da sürekli kayıt altında olduğunu belirten Nazlı, kamusal yaşamın gözetlenmesinin baskı oluşturduğunu ve sivil yaşamı kontrol altına aldığını ifade etti. Bunun özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerden daha geniş bir ihlal barındırdığını söyledi. Mobeselerin, ulvi amaçlarla sunulsa dahi antidemokratik ve baskıcı olduğunu ekledi.
"TİCARİ ÇIKARI OLAN ÇEVRELERİN MENFAATLERİNİ TRAFİKTEKİ CAN GÜVENLİĞİNDEN DAHA FAZLA GÖZETLİYORLAR"
Sorunları gizlemek için bireye odaklanmanın, trafikte olduğu gibi birçok alanda da yapıldığını belirten Nazlı, trafikte bilinçsiz sürücülerin çok olduğunu hatırlatarak, “Bu sorunu kameralarla mı çözeceğiz? Önce neden bu insanların araba kullanmak zorunda kaldığını görmeliyiz” dedi. Toplu taşımaya vurgu yapan Nazlı, “İnsanların araba satın almasında ticari çıkarı olan çevrelerin menfaatlerini, trafikteki can güvenliğinden daha fazla gözetiyorlar” ifadelerini kullandı.
"YABANCI UYRUKLULARIN MAAŞINDA %40 KESİNTİ KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ"
Yabancı uyrukluların maaşında %40 kesintiyi öngören düzenlemeyle ilgili DEV-İŞ’in yasayı yargıya taşıdığını anımsatan Nazlı, eşit işe eşit ücret ilkesinin en eski kazanılmış haklardan biri olduğunu belirtti. Uygulamanın anayasaya, İş Yasasına, asgari ücretle ilgili düzenlemeye ve İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu söyledi. Kanun hükmünde kararname ile yapılan düzenlemenin en büyük hukuki çarpıklık olduğunu vurguladı.
"KÜRTAJ, KAMUSAL, ÜCRETSİZ, HAK OLARAK DEVLET HASTANELERİNDE DE YAPILMALI"
10 haftanın sonunda gebeliği sonlandırmanın ceza yasasına göre suç olduğunu ifade eden Nazlı, belirli süre içinde yapılan kürtajın yasal bir hak olduğunu kaydetti. Hakkın kullanılabilmesi için gerekli imkanların sağlanması gerektiğini vurgulayan Nazlı, kürtajın kamusal, ücretsiz sağlık hakkı kapsamında devlet hastanelerinde de yapılması gerektiğini belirtti.
"CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ MÜFREDATA EKLENMELİ"
Cinsel sağlık eğitiminin müfredata eklenmesi gerektiğine dikkat çeken Nazlı, doğum kontrolü sağlayan ilaç ve araçların ücretsiz sağlanması gerektiğini söyledi. Kürtajın ise bütün önlemler alındıktan sonra istenmeyen gebeliği sonlandırmak için gelinen son nokta olduğunu belirtti. Özel hastanelerde yüksek fiyatlar nedeniyle dar gelirli kadınların yasa dışı kürtaja yöneldiğini ekledi. Ceza yasasında tadilat yapılması ve devletin sağladığı imkanların yasal kriter haline gelmesi gerektiğini vurguladı.