BEN TÜRKÜM BEN RUMUM BEN ERMENİYİM BEN KÜRDÜM!

BEN TÜRKÜM BEN RUMUM BEN ERMENİYİM BEN KÜRDÜM!
Dünkü yazımda “Kıbrıs sorunu çözülene kadar ben Rumum” dememe tepki gösterenler oldu!..
Hatta bu yazının başlığını alıp “İşte Ali Kişmir Rum olduğunu itiraf etti” diyecek kadar kinle dolu insanlarla aynı havayı solumak zorunda kaldığımı da fark ettim…
Hayattaki en zor şey fikirlerinizle cehalete bir şeyler anlatabilmektir!..
Sırrı Süreyya Önder’in anısına yazılmış ve onun “Kürt sorunu çözülene kadar ben Kürdüm” söylemine atıf yapılmış bir yazıyı farklı yerlere çekmeyi ancak cehalet başarabilirdi…
Tekrar ediyorum, evet, Kıbrıs Sorunu çözülüne kadar ben Kıbrıslı Rumum…
Tıpkı Gazze’deki katliam bitene kadar Filistinli olduğum gibi…
Ben sokak ortasında katledilen Hrant Dink’le birlikte Ermeni de oldum, Nazım Hikmet’e yapılanlara karşı Türk de oldum…
Boşnaklar katledilirken Boşnak, Fransa’da bombalar patlarken Fransız, Polonya’da soykırım yapılırken de Polonyalı oldum…
Asla gocunmadım, Facebook kapak fotoğrafıma Filistin bayrağı da koydum, 6 Şubat depreminin acısını koluma dövme de yaptırdım!..
Ben insan olmayı başarırken, insan olmayı başaramayanların ırkçı saldırılarının canı cehenneme!..
Ben 2016’da darbe girişimi ile devrilmeye çalışılan Erdoğan’a destek için Türk de oldum, haksız yere yıllardır hapis yatan Selahattin Demirtaş ile Kürt de olmayı başardım!..
Türk, Kürt, Rum, Arap, Alman, İtalyan ne fark eder ki?
Kim nerede acı çekiyorsa kalbiniz onunla birlikte atabiliyor mu işte esas mesele bu!..
Benim atıyor…
Bombalar Irak’ta küçük çocukların başına düşerken de Amerika benim için katildi, Denizler asılırken de…
Cehalete bir şeyler anlatmaya çalışmıyorum, sadece nerede bir haksızlık görsem ben tarafım onu beyan ediyorum…
Bakınız tekrar ediyorum, Kıbrıs’ta barışı yakalayabilmek için Kıbrıslı Türkler Kıbrıslı Rum olabilmeyi, Kıbrıslı Rumlar da Kıbrıs Türk olmayı, yani empati yapabilmeyi başarabilmeli…
Nokta.