AMASIZ FAKATSIZ

Her ne kadar bölünmüş olsa da yurdumuz, yüreğimizde bir bütündür Kıbrıs…
Ve her nerede bir yangın çıksa, ayırt etmiyor kuzey veya güney diye!..
Hepimizin canı yanıyor, hepimiz kahroluyoruz…
Limasol ve Baf…
Lefkoşa ve Girne kadar benim yurdumun birer parçası…
Oradaki alevleri başkentten, evlerimizin içerisinden hissediyoruz…
Keşke akıttığımız gözyaşlarımız birleşip sele dönüşebilse ve yanan yurduma çare olabilse…
Böyle süreçler acı verdiği kadar hepimize ders de olmalı!..
Ne kadar anlamsız ve aptalca kavgalar içerisindeyiz…
Kimisi logoya takıyor, kimisi bayrağa…
Kimisi “sahte” diyor, kimisi “egemen”…
Alevler ilerlerken dahi sidik yarışına kalkışıyorlar…
Kötüsünüz…
Sevmiyorsunuz bu ülkeyi…
Hak etmiyorsunuz bu yurdun sizlere sunduğu konumları, makamları, koltukları…
Oysa herkes biraz ara vermeli böyle acı günlerde…
En öncelikli şey değil midir canlı hayatı?
Adanın ciğerleri kül olmuş, köyler boşaltılmış, evler alev almış ama hala ‘kim egemen, kim değil’ yarışı yapılıyor!..
Benim yurdum yanmasın, iyi olsun, acı ve gözyaşına boğulmasın da ben her isteyeni “egemen” olarak kabul etmeye ben hazırım…
Yangınlara bir damla su dökenlerin ellerini öpmeye, onlara şükran çekmeye razıyım…
İnsan sevdiği için her şeyi göze alır…
Onun için yapamayacağı hiçbir şey yoktur!..
Kıbrıs da bizim sevdamız ve onun için yapamayacağımız hiçbir şey yoktur!..
O nedenle ara verelim tüm kısır tartışmalarımıza ve kurtaralım yurdumuzu esir alan alevlerden…
Amasız fakatsız…